Albatros

BİLİŞİM KOOPERATİFİ

Albatros Bilişim Kooperatifi Girişimi olarak hikayemizin tüm dönüm noktalarını, bazen keyifli bazen zor anlarını paylaşmak istiyoruz. Bu amaçla, adını Albatros Güncesi koyduğumuz bir günce tutmaya başlıyoruz. Bu yolla tecrübelerimizi paylaşırken bizi daha iyi tanımanızı da umuyoruz. Keyifli okumalar dileriz (:

 

  • İlk Toplantı:

27 Kasım 2018 gününün ilk saatlerinde, bilişim sektöründe çalışan ve çoğu birbirini tanımayan bir grup insanın posta kutusuna bir e-posta düştü.  Bu bir çağrıydı; sorunlardan, kaygılardan, ortaklıklardan, benzerliklerden, umuttan ve eylemden bahseden bir çağrı. İlişikteki afişte tarih 22 Aralık ve mekan Kadıköy’de bir kamusal çalışma alanıydı. Toplantıya kadar olan sürede yazışmaya yeni kişiler dahil oldu, grup büyüdü. Herkeste merak ve heyecan vardı; adeta çoğunda bir ışık yanmıştı. Toplantı gününe kadar yapılan hazırlıkların ardından vakit geldi. Tanışmalar, molalardaki kahve muhabbetleri, sorular derken 4 saat hızlıca akıp geçti. Çoğunun arasında kişisel tanışıklık olmamasına rağmen aslında ortak noktaları çok fazlaydı katılanların. Konuştular, anlattılar, yükseldiler, dertlendiler, hayaller kurdular, olur mu? dediler… ‘İlk’in heyecanıyla her şey notlara döküldü, bir sonraki buluşma planlandı. Yeni tanışanlar memnun oldular, eski ahbaplar hasret giderdiler. İsmi bile belli olmayan bu birliktelik için yola çıkış böylece gerçekleşmiş oldu.

 

 

 

  • Eleştiriler & Özeleştiriler ve Teorik Tartışmalar (İlkelerin altyapısı):

Çeşitli sektörlerde çalışanlardan, öğrencilerden ve işsizlerden oluşan geniş bir grup olarak dertlerimizi konuşurken hem kendimize baktık hem de hakim çalışma düzenini değerlendirdik. Değiştirmemizin çok güç olduğu işsizlik, adaletsiz mülakatlar, yetersiz maaş/zam, performans değerlendirmeleri, güvencesizlik, çalışana kendini sürekli yetersiz hissettirme, baskı, kovulma, mezarda emeklilik gibi konuları enine boyuna konuştuk. Bunlara karşı çıkıp çık(a)madığımızı ve nedenlerini dile getirdik. Değişim/dönüşüm için nasıl bir yapı kurabileceğimizi tartıştık. Kaybettiğimiz dayanışma atmosferini tekrar inşa etmemiz ve emeğimizin karşılığını adil olarak alma hakkımıza yeniden sahip olmamız gerekiyordu, ancak uzun yıllardır çalışma hayatı hep aleyhimize düzenleniyordu. Bu şartlardaki çalışma hayatına bir alternatif getirmek ve geleceğin çalışma ortamını kurmak için kolları sıvayarak ortaklaşmak, dayanışmak ve kendimize dürüst olmak zorundaydık.

Yaratacağımız yapının temelini hep birlikte oluşturacağımız için hayallerimizi gerçekleştirmemize ortam sağlayacak olmazsa olmaz etik değerlerimizi tartışmaya, konuşmaya başladık. Herkesin eşit söz hakkına sahip olduğu, kolektif işleyen ve ortak üretim olanağı sağlayan, sadece içeride üretimle değil, dış çeperde iş birlikleri ve dayanışmayla da kapılarını her zaman açık tutan, yaratıcılığa zemin hazırlayan, yatay örgütlenen ve hiyerarşi içermeyen, karar alırken çoğunluğun değil uzlaşmanın, birbirini dinlemenin, anlamanın, kabul etmenin, itirazların ve ortaklaşmaların özgürce ön plana çıktığı ve kazanılan gelirin adil şekilde bölüşüldüğü bir ortak hayalimiz vardı. Bu hayalleri toparladık, gerçekleşmesi için “ne gerekiyor, ihtiyacımız nedir” diye sorduk ve özlerine indik, netleştirdik: . “Kooperatifleşme, dayanışma, yatay hiyerarşi, kolektif işleyiş, konsensüs, merkeziyetsizlik, adil gelir paylaşımı ve eşitlik.” Birlikteliğimizi ilkelerimizle tek vücut haline getirdik. Artık kafamız her karıştığında, kararsız kaldığımızda, geleceğimizi inşa ederken dönüp nereye bakmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz.

 

 

  • Ortak Çalışma Ortamının Yaratılması

Bir bilişim kooperatifi olarak mekandan bağımsız, yaşamlarımızdan çalmadan, pratik bir şekilde mevcut yapılandırmamızı nasıl sürdürebileceğimizi düşünmeye başladık. Kurumsal kimlik, organizasyon yapısı, emeğin değerlendirilmesi, gelecek faaliyetlerimiz, kavramlar, araştırma konularımız gibi pek çok mevzuyu birlikte nasıl tartışabilir ve üretebiliriz diye sorarken, kendimizi bir ortak çalışma panosunda görev paylaşımı yaparken ve takvimimizde gelecek toplantılarımızı planlarken bulduk. Yapımızın eksiklerini sürekli gözden geçirerek taş üstüne taş koymaya ve anlık iletişim kanallarıyla süreci açık hale getirerek ilerlemeye başladık.

 


 

Sonraki Güncede:

  • İlham Aldıklarımız
  • Ayrılanlar
  • Manifestonun yazılması

Çok yakında yine buradayız!

 

Albatros Bilişim Kooperatifi Girişimi olarak hikayemizin tüm dönüm noktalarını, bazen keyifli bazen zor anlarını paylaşmak istiyoruz. Bu amaçla, adını Albatros Güncesi koyduğumuz bir günce tutmaya başlıyoruz. Bu yolla tecrübelerimizi paylaşırken bizi daha iyi tanımanızı da umuyoruz. Keyifli okumalar dileriz (:

 

  • İlk Toplantı:

27 Kasım 2018 gününün ilk saatlerinde, bilişim sektöründe çalışan ve çoğu birbirini tanımayan bir grup insanın posta kutusuna bir e-posta düştü.  Bu bir çağrıydı; sorunlardan, kaygılardan, ortaklıklardan, benzerliklerden, umuttan ve eylemden bahseden bir çağrı. İlişikteki afişte tarih 22 Aralık ve mekan Kadıköy’de bir kamusal çalışma alanıydı. Toplantıya kadar olan sürede yazışmaya yeni kişiler dahil oldu, grup büyüdü. Herkeste merak ve heyecan vardı; adeta çoğunda bir ışık yanmıştı. Toplantı gününe kadar yapılan hazırlıkların ardından vakit geldi. Tanışmalar, molalardaki kahve muhabbetleri, sorular derken 4 saat hızlıca akıp geçti. Çoğunun arasında kişisel tanışıklık olmamasına rağmen aslında ortak noktaları çok fazlaydı katılanların. Konuştular, anlattılar, yükseldiler, dertlendiler, hayaller kurdular, olur mu? dediler… ‘İlk’in heyecanıyla her şey notlara döküldü, bir sonraki buluşma planlandı. Yeni tanışanlar memnun oldular, eski ahbaplar hasret giderdiler. İsmi bile belli olmayan bu birliktelik için yola çıkış böylece gerçekleşmiş oldu.

 

 

 

  • Eleştiriler & Özeleştiriler ve Teorik Tartışmalar (İlkelerin altyapısı):

Çeşitli sektörlerde çalışanlardan, öğrencilerden ve işsizlerden oluşan geniş bir grup olarak dertlerimizi konuşurken hem kendimize baktık hem de hakim çalışma düzenini değerlendirdik. Değiştirmemizin çok güç olduğu işsizlik, adaletsiz mülakatlar, yetersiz maaş/zam, performans değerlendirmeleri, güvencesizlik, çalışana kendini sürekli yetersiz hissettirme, baskı, kovulma, mezarda emeklilik gibi konuları enine boyuna konuştuk. Bunlara karşı çıkıp çık(a)madığımızı ve nedenlerini dile getirdik. Değişim/dönüşüm için nasıl bir yapı kurabileceğimizi tartıştık. Kaybettiğimiz dayanışma atmosferini tekrar inşa etmemiz ve emeğimizin karşılığını adil olarak alma hakkımıza yeniden sahip olmamız gerekiyordu, ancak uzun yıllardır çalışma hayatı hep aleyhimize düzenleniyordu. Bu şartlardaki çalışma hayatına bir alternatif getirmek ve geleceğin çalışma ortamını kurmak için kolları sıvayarak ortaklaşmak, dayanışmak ve kendimize dürüst olmak zorundaydık.

Yaratacağımız yapının temelini hep birlikte oluşturacağımız için hayallerimizi gerçekleştirmemize ortam sağlayacak olmazsa olmaz etik değerlerimizi tartışmaya, konuşmaya başladık. Herkesin eşit söz hakkına sahip olduğu, kolektif işleyen ve ortak üretim olanağı sağlayan, sadece içeride üretimle değil, dış çeperde iş birlikleri ve dayanışmayla da kapılarını her zaman açık tutan, yaratıcılığa zemin hazırlayan, yatay örgütlenen ve hiyerarşi içermeyen, karar alırken çoğunluğun değil uzlaşmanın, birbirini dinlemenin, anlamanın, kabul etmenin, itirazların ve ortaklaşmaların özgürce ön plana çıktığı ve kazanılan gelirin adil şekilde bölüşüldüğü bir ortak hayalimiz vardı. Bu hayalleri toparladık, gerçekleşmesi için “ne gerekiyor, ihtiyacımız nedir” diye sorduk ve özlerine indik, netleştirdik: . “Kooperatifleşme, dayanışma, yatay hiyerarşi, kolektif işleyiş, konsensüs, merkeziyetsizlik, adil gelir paylaşımı ve eşitlik.” Birlikteliğimizi ilkelerimizle tek vücut haline getirdik. Artık kafamız her karıştığında, kararsız kaldığımızda, geleceğimizi inşa ederken dönüp nereye bakmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz.

 

 

  • Ortak Çalışma Ortamının Yaratılması

Bir bilişim kooperatifi olarak mekandan bağımsız, yaşamlarımızdan çalmadan, pratik bir şekilde mevcut yapılandırmamızı nasıl sürdürebileceğimizi düşünmeye başladık. Kurumsal kimlik, organizasyon yapısı, emeğin değerlendirilmesi, gelecek faaliyetlerimiz, kavramlar, araştırma konularımız gibi pek çok mevzuyu birlikte nasıl tartışabilir ve üretebiliriz diye sorarken, kendimizi bir ortak çalışma panosunda görev paylaşımı yaparken ve takvimimizde gelecek toplantılarımızı planlarken bulduk. Yapımızın eksiklerini sürekli gözden geçirerek taş üstüne taş koymaya ve anlık iletişim kanallarıyla süreci açık hale getirerek ilerlemeye başladık.

 


 

Sonraki Güncede:

  • İlham Aldıklarımız
  • Ayrılanlar
  • Manifestonun yazılması

Çok yakında yine buradayız!